Pandora’nın uçsuz bucaksız ormanlarından okyanusların derinliklerine uzanan bir kaçış hikâyesi başlar. Jake Sully, artık tam bir Na’vi olmuş, Neytiri ile kurduğu aileyle huzurlu bir hayat sürmektedir; ta ki gökyüzünden gelen o tanıdık metal uğultusu her şeyi yerle bir edene kadar. İnsanlık, bu kez daha acımasız, daha kararlı bir şekilde geri dönmüştür ve intikam ateşiyle yanıp tutuşan Albay Quaritch’in yeniden can bulmuştur. Jake’in ailesi hedef alınmıştır; çocukları, özellikle büyük oğul Neteyam ve evlat edinilmiş kızı Kiri, tehlikenin tam ortasındadır. Sully’ler karayı terk edip, turkuaz suların efendisi Metkayina kabilesinin yanına sığınmıştır. Ama deniz, karadan çok daha vahşi sırlar barındırmaktadır.
Okyanusun kalbine indikçe aile bağları, kayıplar ve kefaret duygusuyla sınanmıştır. Neteyam’ın masum cesareti, Lo’ak’ın asi ruhuyla babasına meydan okuyuşu, küçük Tuk’un korkusuzluğu ve özellikle Kiri’nin Eywa ile kurduğu gizemli bağ, izleyiciyi yüreğinden yakalamıştır. Suyun altında geçen o nefes kesici savaş sahnesinde hem bir babanın çaresizliği hem de bir annenin öfkesi doruğa ulaşmıştır. Gerçek bir aile dramı, görkemli bir görsel şölenle birleşmiş; Pandora’nın biyolüminesans ışıkları altında gözyaşı döktürmüştür.
Avatar 2: Suyun Yolu (2022), gerçek hikayeye dayalı olmasa da insanlığın en derin duygularını, en vahşi doğayla yüzleştirdiği için adeta bir psikolojik dram gibi hissettirmiştir.
James Cameron’ın yönettiği bu epik devam filmi, Sam Worthington, Zoe Saldana, Sigourney Weaver, Kate Winslet ve yeni nesil oyuncularla hayat bulmuştur. 13 yıl aradan sonra gelen Avatar 2: The Way of Water, bilimkurgu, macera ve aile dramını harmanlayan, su altı dünyasıyla büyüleyen bir başyapıttır
