Edinburgh'un gri ve yağmurlu sokaklarında, Baş Dedektif Carl Morck, parlak bir kariyerin gölgesinde kalan, yalnız ve acı çeken bir adamdır. Zeka dolu ancak acımasızca alaycı tavırları ve iş arkadaşlarıyla olan gergin ilişkileri onu polis teşkilatının gözünden düşürmüştür. Bir silahlı saldırı sonucu, meslektaşının ölümü ve ortağının felç olmasıyla travmatik bir kırılma yaşar. Ceza olarak, polis teşkilatının karanlık alt katlarında yer alan, "Departman Q" adlı, çözülmemiş davaları toplayan unutulmuş bir birimde çalışmak üzere görevlendirilir. Departman Q, aslında başarısız davaları kamuoyundan gizlemek ve Carl'ı teşkilattan uzaklaştırmak için kurulan, kaynakları kısıtlı ve umutsuzca ihmal edilmiş bir birimdir. Başlangıçta, Carl yalnızlığı tercih ederek ve solitaire oynayarak günlerini geçirir. Ancak, soğuk duvarlar arasında saklı, çözülmemiş bir davanın derinliklerindeki çekici bir gizem, onu pasifliğinden uyandırır. Birkaç yıl önce kaybolan üst düzey bir kamu görevlisinin davası, kimsenin umudunu taşımadığı, tozlu bir dosyadır. Carl'ın ekibini, benzer şekilde dışlanmış ve teşkilatın kenarında kalmış, ikinci sınıf dedektifler oluşturur. Her biri, kendi başarısızlıklarıyla ve teşkilatın çarpık yapısıyla boğuşmaktadır. Bu beklenmedik ekip, Carl'ın sert ama adalet duygusuyla dolu liderliğinde bir araya gelerek, yıllardır süren gizemi çözmeye çalışır. Edinburgh'un karanlık sokaklarında ve şehir efsaneleriyle örülü gizli geçitlerinde ilerleyerek, kayıp kamu görevlisinin karanlık geçmişiyle yüzleşirler. Bu yolculukta, sadece adaleti değil, aynı zamanda kendi geçmişleriyle ve birbirleriyle olan ilişkiyi de yeniden tanımlayacaklardır. Departman Q, adalet arayışının ve unutulmuşların hikayesinin umutsuzluk içinde yeniden doğduğu bir yer haline gelir.