Karanlık sokakların ve tehlikeli işlerin adamı olan Mehmet, geçmişindeki yanlış kararların bedelini ağır bir şekilde öder. Yeraltı dünyasının acımasız kurallarına göre yaşadığı hayat, sonunda dört duvar arasında sona erer. Hapishane hayatı, özgürlüğünü kaybetmesinin acısından daha çok, onu hayata bağlayan tek şey olan annesini paramparça eder. Kadının yürek burkan yalnızlığı, oğlunun yokluğuyla birlikte derin bir keder ve umutsuzluğa dönüşür. Hapis cezasının bitiminde özgürlüğe kavuşan Mehmet, annesinin gözlerindeki kırgınlığı ve yaşlılığı görür. Ona verdiği sözleri hatırlar; yeni bir sayfa açacağına, geçmişine sırtını döneceğine dair verilen sözler... Ama sokakların cazibesi, geçmişindeki ilişkiler ve alışkanlıkları kolayca bırakılacak gibi değildir. Annesinin yıkılmış hali, onun için bir suçluluk duygusu ve özgürlüğün gerçek anlamını kavramasını sağlayan acı bir gerçektir. Artık hayattaki tek amacı, annesinin kırık kalbini onarmak ve kaybettiği zamanı telafi etmektir. Bu mücadele, kendi kendini yeniden inşa etme yolculuğunun başlangıcıdır.