Deniz'in aşırı kıskançlığı, sevgilisini Oğuz'u sürekli kontrol altında tutmasına neden olmuştu. Bir gün, Deniz'in evinde gizlice taktığı kameranın görüntülerinde, normalin dışında olaylar fark eder. Evde, açıklanamayan hareketler, eşyaların yer değiştirmesi, ürpertici sesler... Oğuz, korkularını paylaşmak için arkadaşı Cihan'dan yardım ister. İkili birlikte Deniz'in evini incelerken, gizli bir oda bulurlar. Oda, tozlu ve karanlık, içinde eski, garip eşyalar ve korkunç bir enerji vardır. Oda hakkında bilgi edinmeye çalışırken, Cihan aniden ağır bir hastalığa yakalanır ve kısa sürede hayatını kaybeder. Oğuz'un hayatı bir kâbusa dönüşür. Cihan'ın ölümünün ardından, Oğuz sürekli kabus görmeye, şiddetli baş ağrıları yaşamaya ve etrafında sürekli kötü bir enerji hissetmeye başlar. Bir medyuma danıştığında, Cihan'ın ölümünün ve Oğuz'un yaşadığı sorunların, kıskançlık ve öfkeyle dolu, ölü bir ruhun lanetiyle bağlantılı olduğunu öğrenir. Bu ruh, Deniz'e aşık olmuş ve onu sahiplenmek istemektedir. Oğuz, ruhsal bir savaşın içinde bulur kendini. Yeni bir eve taşınır ancak lanet onu takip eder. Ruh, her yerde onu bulur. Oğuz, bu kötü ruhu alt etmek için, manevi dünyaya ait ritüeller öğrenir, eski kitapları inceler, uzmanlardan yardım ister. Ancak, bu savaş, hem bedensel hem de ruhsal olarak Oğuz'u sınırlara kadar zorlayacak, hayatta kalıp kalamayacağı belirsiz bir mücadeledir. Oğuz'un korkunç sırlarla dolu geçmişinin ortaya çıkmasıyla, bu savaş daha da karmaşık ve tehlikeli bir hal alır.