Endonezya yapımı korku filmi "Take Me to Hell", yeni bir başlangıç umuduyla Jakarta'dan Malang'a üniversiteye gelen Lena ve erkek kardeşi Benhur'un, umutlarının bir kâbusa dönüştüğü hikayeyi ele alıyor. İki kardeş, yaşlı ve güler yüzlü ev sahipleri Bayan Astri ile Bay Wiryo'nun işlettiği, ilk bakışta şirin ve güven verici görünen bir pansiyona yerleşirler. Haftalık toplu akşam yemekleri ve samimi ortam, onlara başlangıçta sıcak bir yuva vaat eder. Ancak bu huzurlu tablo, bir kiracının pansiyonda ürkütücü bir "pocong" gördüğü iddiası ve ardından yaşanan açıklanamayan tuhaflıklarla hızla dağılır. Lena başta bu iddialara şüpheyle yaklaşsa da, çok geçmeden kendisi de dehşet verici varlıklarla yüzleşmek zorunda kalır. Kısa süre içinde Lena ve Benhur, kaldıkları bu pansiyonun korkunç bir sırrı barındırdığını anlarlar: Burada kalmanın bedeli sadece kira değil, insan yaşamıdır. Pansiyon sahiplerinin kadim ve uğursuz bir ritüelin parçası olduğunu keşfettiklerinde, iki kardeşin tek amacı ruhlarını ve hayatlarını bu lanetli yerden kurtarmak için nefes kesen bir kaçış mücadelesi vermek olur.