Uzak, ıssız bir vadide gizlenmiş, derin inançlı bir topluluk yaşamaktadır. Yıllarca dış dünyadan izole kalmışlardır; yaşamları, otoriter ve gizemli liderleri olan Peder Elias tarafından yönetilmektedir. Peder Elias, cemaatinin mutlak itaat ve sarsılmaz inanç üzerine kurulu düzenini mükemmel bir şekilde korur. Ancak, bu sahte huzurun altında karanlık bir gerçek yatar. Topluluğun en genç üyesi olan Elara, Peder Elias'ın acımasız ve gizli sırlarını keşfeder. Çocuklukta yaşadığı korkunç olayların ve topluluğun sırlarının ağırlığı altında ezilmiştir. Bir gün, ormanın derinliklerinde keşfettiği korkunç bir keşif, her şeyi altüst eder. Elara'nın karşılaştığı, yalnızca topluluklarına tehdit değil, aynı zamanda onların yüzyıllardır sakladıkları bir kötülüğün ifşa edicisi olur. İnsanlar ölmeye başlayınca, cemaat kendi üyeleri arasında paranoya ve şüpheyle parçalanır. Elara, topluluğun güvenilirliği ve manevi liderinin gerçeği sorgulaması gerektiğini anlar. Ancak bunu yapmak, topluluğun yıkımı ve onu izleyen doğaüstü bir dehşet demektir. Elara, kendi inancını ve kurtuluş yolunu, toplumun ve onu çevreleyen karanlığın gerçek yüzüyle yüzleşerek bulmak zorundadır. Bu karşılaşmada, hem kendi kaderini hem de izole topluluğunun geleceğini belirleyecektir.