Pasifik Okyanusu'nun fırtınalı sularının kıyısında, Oregon'ın ıssız kıyılarında, Maya ve Ryan yeni bir hayata başlama umuduyla tenha bir sahil evine yerleşirler. Airbnb'de buldukları ev, romantizm ve huzur vaat eden, yüksek ağaçlarla çevrili, uzaktan sadece deniz fenerinin soluk ışığının göründüğü bir yerdir. Ancak, kısa süre içinde anladıkları gibi, sessizliğin altında bir tehlike gizlenmektedir. Gece çöktüğünde, evlerini gizemli üç figür kuşatır. Yüzleri görünmese de, niyetleri kristal kadar nettir: saldırı. Okyanusun kükreyişi, artık korkutucu bir orkestraya eşlik eden acı çığlıklarla karışır. Maya ve Ryan, karanlığın içinde bir canavar avına sürüklenirler. Her adımda yeni bir tehlike, her gölgede ölümün varlığı hissedilir. Hayatta kalma mücadeleleri, yalnızca hayatta kalmakla kalmaz, aynı zamanda saldırganların gizli kimliklerini ve onları bu ıssız eve sürükleyen karanlık sırları da ortaya çıkarmak zorunda oldukları anlamına gelir. Umutları her geçen dakika azalırken, deniz fenerinin soluk ışığı, saldırının dehşetinden sıyrılmayı başarabilecekleri son umut ışığı olmaya çalışır.